25 Temmuz 2010 Pazar

Saturday Nights Fever

Cumadansa cumartesi gecelerini yeğler oldum. Cuma günleri okul yıllarımdan beri hep favorim olmuştur. İşe başlamamla birlikte bu konuda bir değişikliğe gittiğimi fark ettim. Cumartesi günlerinin ayrı bir tadı olduğuna inanmaya başladım galiba.

Haftanın tüm yorgunluğunun atıldığı uzun bir uyku ile başlayan gün akıl edip de bir brunch ayarladıysam eğer muhteşem bir kahvaltının ardından acaba bu akşam neler yapsam düşüncesiyle devam ediyor genellikle. Hele ki son zamanlarda tanıştığım hayatımı doldurduğuna inandığım arkadaşlarımla geçireceksem daha da keyiflenebiliyor. Eliflerde sabahladıysam Elif' in hazırladığı güzel kahvaltıyla beraber Uğur'un Family Guy' ın en son bölümünü ayarlaması keyfime keyif katıyor. Muhtemelen kahvaltıdan sonra da Emre ile güzel bir İstiklal öğleden sonrası geçiriyorum. Sen de Cihangir ben diyeyim Tünel... Emre'yle her hafta en az 2 gün geçiriyorum son 3 yıldır. Bazen kendime de soruyorum bu soruyu nereden buluyoruz o kadar çok konuşacak şeyi acaba? İşte bu tipik cumartesi artık vazgeçemediğim alışkanlığım oldu.

Bu cumartesi ise cumadan üşüttüğüm için benim için bir kabus olacaktı neredeyse. Hafta içinden Tomtom' daki sokak partisi için bazı arkadaşlarımla sözleşmiştim. Eve geldiğimde inanılmaz bir kırgınlık ve baş ağrısı beni yatağa soktu. Saate baktığımda akşamın sekizi olduğunu gördüm. Arkadaşlarım ısrar etmeselerdi yatağa kendimi mahkum edecektim ve muhtemelen bu kadar çabuk ayağa kalkamayacaktım. Evde Eda da yoktu bu hasta halimle bana bakacak kimsem de olmadığından :( biraz giyinip süslenip iyi hissediyorum kandırmasıyla attım kendimi sokağa... Asmalı' ya ulaştığımda Allahım ben bir manyağım nereden de kalktım yataktan diye düşünürken, muhteşem geçen cumartesi gecesinin yeni yüzleri ile tanışıyordum. Karşımda 6 kişi duruyor ve ben içlerinden yalnızca birini tanıyorum ve hastayım :D Neyse ki bir toprak çıktı yine. Seviyorum memleketim insanlarını. Adanalı her yerde karşıma çıkıyor. Dün de beni yalnız bırakmadı Adanalıyık kültürü (:
Önce Otto ardından küçük bir Faces ve nihayet İndigoooo... Tomtom'a beni davet eden Mfyz' nin de aramıza katılmasıyla gecemize devam ettik. Neyse ki beni dans için zorladılar. Gariptir dans ettikçe kırgınlığım atıldı bir baş ağrım kaldı o da nazar boncuğum olsa gerek (:

Evden çıkarken kendimi kandırıyorum diye düşünürken aslında fikrim işe yaramıştı. Yatağa bağlı kalsaydım iyice hasta psikolojisine girip kendimi daha da hasta hissedecektim. Aksini yaptım ve hastalığımdan eser kalmamıştı bu sabah kalktığımda... Eski neşem, rahatım, gevezeliğim olağanca bütünlüğüyle olduğu yerdeydi... Hem hastalıktan kurtuldum hem de çok tatlı insanlarla tanıştım. Hastalığı yenmenin üstüne Fenerbahçe Baraka'da sıcak ama keyifli bir kahvaltı sonrası kahvesi ardından evde film keyfi (Ay lav yu filmini izledik. Filmi bilare yazacağım.) Bitmedi üstüne Çamlıcada uzunca bir okey faslı... Sonuç Sibel ile muzaffer bir oyun oynadık.

Uzunca bir süredir ileti olarak kullandığım bir şey vardı. " One Saturday Night ". Bunu ilk kullandığımda çok daha farklı bir şey için kullanıyordum. Şimdi fark ediyorum da cumartesileri inanılmaz keyifli şeyler yaşıyorum.

Yine uzunca yazdım ama o kadar keyiflendim ki sizinle paylaşmak istedim. Hem hasta olanınız varsa benim yaptığı yapın. Göreceksiniz iyileşeceksiniz hem de farkında olmadan (:

Cumartesi...Hele ki aylardan yazsa; nefis bir şarap içmiş gibi kekremsi, baş döndürücü olabiliyor kimi zaman...O zaman hadi bunu dinleyelim...


U2, The Corrs - Summer Wine (Video)
Yükleyen wayat. - Yüksek çözünürlüklü video keyfini yaÅ�ayın!

23:24

25 Temmuz 2010, Pazar

Yorumlar

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...