29 Nisan 2011 Cuma

Ölüm Yadigarları

Harry Potter.

Şimdi ben serinin manyağı olduğumu söylediğimde bana bazı arkadaşlarım pislikmişim ya da ırkçı bir söylemde bulunmuşum filan gibi bakıyor. Oysa Harry Potter hayranlığını ancak bu seriyi okuyan bilir diye düşünüyorum ve büyük konuşmamak gerekir diyorum. Zira bunun için benim bu hayranlığa nasıl başladığıma dönmek gerekir.

Lise hazırlıktayım. Sınıftaki tüm arkadaşlarım çılgınlar gibi iki gruba ayrılmışlar. Harry Potter sevenler ve Yüzüklerin Efendisi severler olarak. Bense o dönemler klasik dünya edebiyatından başka bir şey okumayan bir insanım kendi halimde. Yüzüklerin Efendisi okuyanlara daha sempatiyle yaklaşmamla birlikte Harry Pottercılarla deyim yerindeyse dalga geçiyorum. "Çocuk musunuz siz?", "Bu ne arkadaşım, okunur mu bu kitap?" vs. vs. :D

Derken bir gün dayımın aldığı ve sonra bizde unuttuğu Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı vakit öldürmek maksadıyla, neymiş bakalım diye okumaya başladım. Başlayış o başlayış. Serinin 3. kitabını "Azkaban Tutsağı" _580 sayfa civarında olan kitabı_ meraktan bir günde bitirdim. Dördüncü kitabı 3 günde bitirdim ki çabuk bitmesin, çabuk bitince hayal kırıklığına uğruyorum sonra. Üniversite ikinci sınıfa kadar sürdü Harry Potter serisini okuma serüvenim.

Oda arkadaşım Ayşenur'la kazık kadar kızlar ortaokul-lise çocuklarının arasında filme gittiğimiz günü unutmam mümkün değil. (:

Neyse efendim gelelim sebeb-i yazımıza Harry Potter manyaklarını muhteşem bir final bekliyor. Şimdiye kadar izlediğim en iyi trailer film buydu zannedersem. Lafı uzatmadan, karşınızda Harry Potter ve Ölüm Yagidarları 2. bölüm, serinin final filmi...

24 Nisan 2011 Pazar

Mazi Kalbimde Bir Yaradır

Bu şarkıya bayılıyorum. Anlatılan hikayeyi resmen gözünüzün önüne getirebilirsiniz. Şarkının bu hali yanlış bilmiyorsam eğer cumhuriyetin 75. kuruluş yılı için verilen konserde kayda alınmış. Devlet senfoni orkestrası ile Dilek Aktaşoğlu Türkan'ın muhteşem harmonisini sanırım göz ardı edemezsiniz.

Bu şarkının bu halini bilmeyenler için içimden geldi burada blogumda da paylaşmak istedim. Daha önce defalarca Facebook'ta paylaştığımı belirtmeme gerek yok sanırım (:





Ben de gönül çektim eskiden
Yandı hayatım bu sevgiden
Anladım ki bir aşka bedel
Gençliğimmiş elimden giden

Önünde ben geldim de dize
Yâr olmadı bu kimse bize
En nihâyet düşüp can verdim
Gözündeki yeşil denize

Sarmadımsa da belden, geçmedim bu emelden
Bir hazîn maceradır, onu aldılar elden
Başkasına yâr oldu, eller bahtiyâr oldu
Gönlüm hep baştan başa virân bir diyâr oldu

Mâzî kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarımdan karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazîn hâtıradır

Ne göğsünde uyuttu beni
Ne bûseyle avuttu beni
Geçti ardından uzun yıllar
O kadın da unuttu beni

Sarmadımsa da belden, geçmedim bu emelden
Bir hazîn maceradır, onu aldılar elden
Başkasına yâr oldu, eller bahtiyâr oldu
Gönlüm hep baştan başa virân bir diyâr oldu...

Betül
17:53,
24 Nisan 10, Pazar

23 Nisan 2011 Cumartesi

Sevinin Küçükler, Övünün Büyükler...

Merhabalarrrrr,

Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. (:

Bugün blogumuz Arya' nın emrinde! "23 Nisan'da Bloglar Çocukların" projesi; UNICEF ve TOHUM OTİZM sponsorluğunda, H&M ve TÜRK TELEKOM katkılarıyla bu yıl üçüncüsü düzenleniyor. Ben geçen sene de bu sevimli hareket içinde yer almıştım. Geçen sene Tohum Otizm Vakfı'ndan gelmişti blogumun 23 Nisan sahibi. 

Bu seneki blogumun sahibi 5 yaşında olan Arya, UNICEF yararına Roche tarafından düzenlenen ‘Geleceğin Yıldızı Sensin! Ne Olmak İstersin?” resim yarışmasına katıldığı resmiyle bana ulaştı.

Bu harekete katkılarından dolayı H&M ve Türk Telekoma da teşekkürler. H&M, 23 Nisan günü çocuklara devredilen her blog için, yardıma muhtaç çocuklara toplamda 1000 adet kıyafet bağışlıyor. Türk Telekom, bilgisayar ihtiyacı olan çeşitli okullara 10 adet PC bağışında bulunacak.

Lafı uzatmadan Arya'nın nefis çalışmasına bakalım bence...


Herkese neşe dolu bayramlar ve mutlu haftasonlarııııı (:

Arya adına,
Betül KARA
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...